başlık açıklama    gelişmiş arama
Yayınlanma : March 12, 2014 | Yazar : Umay
Kategori : Neden Ssvd | Okunma : 2557

Bir çok kadın, özellikle de daha önceden normal doğum yapmamış olanlar, normal doğumun çok zor olduğunu düşünür, bundan korkarlar ve çok çocuk düşünmeyenler için sezaryen gayet rahat ve kolay bir yöntem gibi görülür. İşte normal doğum veya ssvd istemeniz için sebepler
  

Normal Doğum Sezaryen'den daha sağlıklı


Aslında "neden normal doğum" sorusunun cevabı çok basittir. Çünkü adından da anlaşılabileceği gibi normal olan, doğal olan, olması gereken odur. Daha iyi bir yöntem varken Yaratıcının daha kötü bir alternatif ile bizi yaratmış olması mümkün müdür? Ya da evrimciler için başka açıdan bakalım; Evrim tepeden tırnağa her şeyimizi, her sistemimizi ve her organımızı mükemmelleştirmişken nasıl olur da doğum konusunda mükemmel bir sisteme ulaşılamamış olur.

Neyse; normal doğum ya da ssvd konusunda daha derine girmeden önce sezaryenin ne olduğuna bir değinelim.

Sezaryen; karın duvarı ve rahim ön duvarını cerrahi bir müdahele (kesi) açarak anne karnındaki bebeğin bu açıklıktan dışarı çıkarılmasıdır. Sezaryen aslında anne ve/veya bebek sağlığını tehdit eden, herhangi birisinin ya da her ikisinin hayati tehlikesinin bulunduğu ya da doğumun başlaması ile birlikte bu tehlikeye yol açabilecek bir problemin var olduğu durumlarda doğumun mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilmesi gereken durumlarda başvurulan bir yöntemdir, öyle olmalıdır ve kesinlikle öyle kalmalıdır. Fakat uygulamalara bakıldığında, özellikle hastanelerin teknik donanımlarının, koşullarının iyileşmesi, ameliyat tekniklerinin ve anestezi yöntemlerinin gelişmesine paralel olarak, sezaryen ameliyatlarının anne ve bebek açısından sebep olduğu / olabileceği olumsuz etkilerin yeterince bilinmemesi ve anlatılmaması, sezaryenin uyudum-uyandım şeklinde çok masum bir işlem gibi görünmesi ya da gösterilmesi sonucunda hiç bir geçerli sebep olmadan, doktor tavsiyesi ile ya da anne adayının isteğine bağlı olarak normal doğum yerine sezaryenle doğum sıkça tercih edilir olmuştur.

Burada dikkat edilmesi gereken bir çok parametre vardır. Sezaryen ameliyatları hem anne-bebek sağlığı açısından, hem sağlık harcamaları açısından, hem fiziki sağlık açısından normal doğuma göre dezavantajlara sahiptir. Sezaryen ile doğum sonrası annede emzirememe problemlerinin ortaya çıkması ve bebeğin beslenmesi ve dünyaya ilk merhaba dediği anlarda anne sütünden yoksun kalmasının ne gibi etkileri olduğu tam anlamıyla ortaya konulamamış olsa da olumsuz etkileri olduğu şüphesizdir. Bütün bunlardan ayrı olarak, bebeğin solunum sisteminin doğum ile birlikte devreye alındığı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda doğum kanalından geçmemiş bir bebeğin solunum sistemi ve akciğer gelişiminde de sorunlar ortaya çıkabileceği dikkatlerden kaçmamaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelerde 1965 - 88 yılları arasında sezaryen oranlarının %5'lerden %25'lere ulaştığı görülmüş ve akabinde 1991 yılında Amerikan Halk Sağlığı Merkezi sezaryen oranlarının %15 lere çekilebilmesi için bir çalışma yapmıştır.


Türkiye de sezaryen oranı yüksek!


Türkiyede sezaryen oranlarının avrupa ülkeleri ve Amerika ile karşılaştırıldığında çok daha yüksek olduğu görülmektedir. Sezaryen özellikle sosyoekonomik düzeyi yüksek olan kesimde anne adayları tarafından sıklıkla tercih edilmekte hatta bu oran % 80-90 ları bulabilmektedir. Kırsal kesimde durum bu şekilde olmasa da, Türkiye genelinde yine de yüksek bir oran söz konusudur.


Sezaryen ile doğum çok yönlü olarak incelenmelidir


Anne açısından bakıldığında sezaryen hiç de küçümsenmeyecek, büyük bir ameliyattır. Sezaryen ameliyatında genel anesteziye bağlı problemler, kesiden kaynaklanan kanama, damarda pıhtı oluşumu, enfeksiyon ve idrar yolu enfeksiyonu riskleri belirgin olarak daha yüksektir. Annenin doğum sonrası hastanede kalış süresi vajinal (normal) doğuma göre yeterince uzunken yukarıdaki risklerden herhangi biri ya da bir kaçının gerçekleşmesi durumunda annenin ve çoğu zaman da yenidoğanın hastanede kalış süresi çok daha uzun olabilemekte bu da hem doğum sonrası rahatsızlık ve doğum giderlerini kat be kat artırmaktadır. 


Anne ölüm oranları açısından sezaryen ve normal doğum karşılaştırıldığında ise; herkesin tahmin edebileceği gibi sezaryende anne ölüm oranı 6 kat daha fazladır. (Bu oran acil ve isteğe bağlı (planlı) sezaryenlerin tümünü içermektedir).


Yenidoğan açısından bakıldığında ise; sezaryenin yenidoğan için normal doğumdan daha avantajlı olduğuna dair herhangi bir bulgu ya da kanıt yoktur. Acil olan durumlar ve tıbben gerekli hallerde yapılan sezaryenler dışında, isteğe bağlı olarak yapılan sezaryen doğumlar için bu husus tartışmasız geçerlidir. Aksine fetusun doğum kanalından geçmeden doğması kısa ve uzun vadede yenidoğanı olumsuz etkileyebilmektedir.


Doğum eylemi kendiliğinden başlamadan (sancılar başlamadan, hatta bu sancılar çekilmeden önce) doğumun gerçekleştirilmesi ve bebeğin doğum kanalından geçmemesinin etkilerinin eksikliğinin bir sonucu olarak yenidoğanın akciğer işlevleri bozulabilir ve gerek yaşamının ilk günlerinde ve gerekse ilerleyen dönemlerde solunum problemlerine yol açabilir.


Sezaryenle doğumda bebeğin ağlamaması kötü


Sezaryen sırasında kullanılan anestezik maddeler ( özellikle genel anestezi sırasında ) göbek kordonu yoluyla fetusa geçerek yenidoğanın solunum merkezlerini baskılayabilir, bu şekilde bebeğin doğar doğmaz ağlayamamasına yol açabilir ki bu da henüz çalışmaya başlayan akciğerlerin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Doğum sonrası bebek ağlamalarının akciğer gelişimi ve solunum sistemi işlevselliği üzerinde etkileri olduğu araştırmalar neticesinde ortaya konmuştur. Böyle bir durum ortaya çıktığında tecrübeli bir çocuk hekimi tarafından canlandırma işlemi uygulanması gerekmektedir. Bu bakımdan sezaryen yapılacak hastanelerin her türlü imkana sahip olması önemlidir.


Anne sütü ilk yarım saatte verilmeli


Sezaryen sonrasında annenin sütünün gelmesinde problemler yaşanabilir ve bebeği emzirmesi gecikebilir ya da gerçekleşmeyebilir. Anne sütünün ilk yarım saatte bebeğe verilmesinin bebek açısından önemi de oldukça yüksektir.


Tüm bu bilgiler ve veriler ışığında, açıkça şunu belirtmek gerekir ki; Tıbbi bir gereklilik olmadığı sürece normal doğumdan vazgeçerek sezaryen ile doğum yapmak ne anne ne de doğacak bebeği için önerilmemektedir.


Doğumun ne şekilde olacağı hususunda, tüm hamilelik sürecinde ve özellikle doğuma yakın dönemde doğumu yaptıracak olan doktor ile tam bir koordinasyon halinde olmanın yanısıra, doktorunuzun sezaryen ve ssvd'ye bakış açısı ve uzmanlığı da önemlidir. Doğum şeklinizin gerek bir anne olarak sizin ve gerekse doğacak çocuğunuzun ileriki hayatı ve sağlığı açısından büyük önem taşıdığını asla unutmayın.




İlk puanlamayı siz yapın!


Neden Ssvd kategorisinde en çok okunanlar

Neden ssvd tercih etmeliyim
Sezaryen ile doğumun anne ve bebeğe etkileri
sezaryen nedenleriniz bunlardan biriyse bir daha düşünün
Neden Ssvd kategorisine en son eklenenler

Sezaryen ile doğumun anne ve bebeğe etkileri
Neden ssvd tercih etmeliyim
sezaryen nedenleriniz bunlardan biriyse bir daha düşünün


there are no comments...

Sosyal